Öncelikle söylemek isterim ki, bu gerçekten kendine münhasır bir film. Aslında bu film bize, sanal dünyanın insanı nasıl bir çıkmaza sokabileceğini ve tabiri caizse adeta bireyin hayatına tecavüz edercesine nüfuz ettiğini çarpıcı bir biçimde yansıtıyor. Film, aşkı farklı bir pencereden bizlere sunuyor. Filmde sadece sesiyle var olan Scarlett Johansson adeta yapıtın mihenk taşı diyebilirim. İzleyici Scarlett'in sesinden hayat bulan Samantha'yı kafasında canlandırabiliyor hatta biraz hayal gücü geniş ise filmin içinde hissedebiliyor. Benim en etkilendiğim kısım kesinlikle Scarlett'in performansıydı diyebilirim.
Filmin en iyi özgün senaryo oscarını aldığını da göz önünde bulundurursanız yazımın başında da belirttiğim üzere kendine münhasır bir film olduğunu anlayabilirsiniz. Bu Spike Jonze'un dördüncü ve bana göre en başarılı uzun metraj filmi. Bu arada filmde Amy Adams'ın da rol aldığını söylemeden geçemeyeceğim. Joaquin Phoenix göz dolduran performansıyla filmin başrol oyuncusu görünümü verebilir fakat bu filmi sıra dışı kılan kesinlikle Scarlett Johansson'ın etkileyici performansıdır. Sesinden gizemli bir karakter ortaya çıkmış, adeta ete kemiğe bürünüp karşımıza gelmiş sanki. Bu garip ama etkileyici bir romantizm hikayesi..
Şimdiden söyleyeyim, aşkı fazlasıyla somut gören ve hayata renksiz bakanlar filmden pek bir şey beklemesin, izlemelerini dahi tavsiye etmem. Ama eğer yeniliklere açık ve farklılıklara sıcak yaklaşan bir insansanız, aşkta yeni ufuklar açan bu yapıtı izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Eğer film hakkında bilginiz yoksa yazımın başında ifade etmediğim minik sırrı yazımın sonunda ifşa ediyorum, film bir insan ile bilgisayar programı arasında ki aşkı konu alıyor. Bu film önünüze yeni ufuklar açacak ve size sanal dünyanın belki de şimdiye dek fark etmediğiniz biraz da tehlikeli olabilen yüzünü gösterecek. Şimdiden iyi seyirler dilerim.
Sevgilerle..




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder